SADECE CUMHURBAŞKANI SEÇMEYECEKSİNİZ...
Bülent PINARBAŞI
cesotti35@gmail.com

SADECE CUMHURBAŞKANI SEÇMEYECEKSİNİZ...

12 Mart 2023 Pazar 16:14 makaleler

Hayat devam ediyor. Hiçbir acı sonsuza dek sürmüyor şarkıda söylendiği gibi. Bunun için, acımızı yüreğimize gömüp devam etmeliyiz yaşamın inişli çıkışlı, taşlı topraklı yollarında son nefesimize doğru ilerlemeye…

***

Yaklaşık 2 ay sonra, Türkiye için bir devir öyle ya da böyle kapanacak. Ya tartışmalar son bulup mevcut başkanlık sistemi rüştünü ispat etmiş olacak, ya bu halk memnuniyetsizliğini belirtip yeniden ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirecek.

Her seçim elbette önemlidir ancak bu açıdan bakınca, iktidar için de, muhalefet için de, halk için de ölüm-kalım seçimi diyebiliriz 14 Mayıs’a.

Bu anlamda, en azından önümüzdeki genel seçimlerde ‘fanatik siyasi parti taraftarlığı’nı bırakıp ince elememiz, sık dokumamız gerekiyor.

***

Herkes Cumhurbaşkanı seçimine odaklansa da, bu seçimin bir de meclis ayağı var unutulan ya da yok sayılan. Çünkü mecliste yeterli sayısal çoğunluğa ulaşamayan ittifak için işler hic de kolay olmayacak. Mevcut sistemi değiştirmek ya da pekiştirmek için, halen tutsağı olduğumuz ihtilal anayasasını değiştirebilmek için mecliste sadece %51’e değil, çok daha fazla üstünlüğe ihtiyaç duyulacak.

Dolayısıyla, cumhurbaşkanlığı için kenetlenmiş görünen ittifakların ‘cumhurbaşkanında ittifak adayına, vekillikte kendi partimize’ söylemleri, özellikle baraj altı kalacak siyasi figürlerin kaybettireceği milletvekili sayısı bakımından büyük bir hatanın yoluna taş döşüyor.

***

Bu tarafta 6’lı masa 6 farklı ayağı ile tedirginlik yaratırken, Cumhur ittifakı da AKP, MHP ve BBP’nin yanına kattığı VP, ANAP, DSP, Hüda-Par ve Yeniden Refah Partisi ile kendisine kaygan bir zemin yarattı.  Zafer Partisi, Adalet Partisi, Doğru Parti, Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi ile ortaya çıkan ATA İttifakı ve ne yapacağı henüz belli olmayan Muharrem İnce’nin Memleket Partisi’ni de denkleme katınca bu seçimi hiç kimsenin ‘çantada keklik’ görmesi mümkün değil.

Akşener’in masayı terk edip geri dönmesi Millet İttifakında birlikteliğin pamuk ipliğine bağlı olduğunu nasıl gösterdiyse, DSP Genel Merkezinin Cumhur ittifakını destekleme kararının ardından DSP’li 54 eski bakan ve milletvekilinin açıkladığı deklarasyon, Cumhur ittifakını destekleyen partilerin aslında tabanlarına hakim olamadıklarını ve seçmenlerini bu yönde tam anlamıyla konsolide edemeyeceklerini gösterdi.

***

Her şeyden önce, yazımızın ana fikrine gelecek olursak; bu seçim için Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın dediğini hatırlamalıyız;  ‘Cennetin kapısını açmayacağız, cehennemin kapısını kapatacağız.’

Bunu yapmak için de, kimsenin omuz silkip küsme, ‘o aday olursa oy vermem, falanca parti bu ittifaka girerse oy vermem’ deme lüksü kalmamıştır.

Safınız hangi tarafsa, öncelikle hele bir cehennemin kapılarını kapatın, cennetin kapılarını nasıl açacağınıza bir sonraki seçimde zaten daha kolay karar vereceksiniz!..