
SADECE CUMHURBAŞKANI SEÇMEYECEKSİNİZ...
Hayat devam ediyor. Hiçbir acı sonsuza dek sürmüyor şarkıda
söylendiği gibi. Bunun için, acımızı yüreğimize gömüp devam etmeliyiz yaşamın
inişli çıkışlı, taşlı topraklı yollarında son nefesimize doğru ilerlemeye…
***
Yaklaşık 2 ay sonra, Türkiye için bir devir öyle ya da böyle
kapanacak. Ya tartışmalar son bulup mevcut başkanlık sistemi rüştünü ispat
etmiş olacak, ya bu halk memnuniyetsizliğini belirtip yeniden ve güçlendirilmiş
parlamenter sistemi getirecek.
Her seçim elbette önemlidir ancak bu açıdan bakınca, iktidar
için de, muhalefet için de, halk için de ölüm-kalım seçimi diyebiliriz 14 Mayıs’a.
Bu anlamda, en azından önümüzdeki genel seçimlerde ‘fanatik
siyasi parti taraftarlığı’nı bırakıp ince elememiz, sık dokumamız gerekiyor.
***
Herkes Cumhurbaşkanı seçimine odaklansa da, bu seçimin bir
de meclis ayağı var unutulan ya da yok sayılan. Çünkü mecliste yeterli sayısal
çoğunluğa ulaşamayan ittifak için işler hic de kolay olmayacak. Mevcut sistemi
değiştirmek ya da pekiştirmek için, halen tutsağı olduğumuz ihtilal anayasasını
değiştirebilmek için mecliste sadece %51’e değil, çok daha fazla üstünlüğe
ihtiyaç duyulacak.
Dolayısıyla, cumhurbaşkanlığı için kenetlenmiş görünen
ittifakların ‘cumhurbaşkanında ittifak adayına, vekillikte kendi partimize’ söylemleri,
özellikle baraj altı kalacak siyasi figürlerin kaybettireceği milletvekili sayısı
bakımından büyük bir hatanın yoluna taş döşüyor.
***
Bu tarafta 6’lı masa 6 farklı ayağı ile tedirginlik
yaratırken, Cumhur ittifakı da AKP, MHP ve BBP’nin yanına kattığı VP, ANAP,
DSP, Hüda-Par ve Yeniden Refah Partisi ile kendisine kaygan bir zemin yarattı. Zafer Partisi, Adalet Partisi, Doğru Parti,
Türkiye İttifakı Partisi ve Ülkem Partisi ile ortaya çıkan ATA İttifakı ve
ne yapacağı henüz belli olmayan Muharrem İnce’nin Memleket Partisi’ni de
denkleme katınca bu seçimi hiç kimsenin ‘çantada keklik’ görmesi mümkün değil.
Akşener’in masayı terk edip geri dönmesi Millet İttifakında
birlikteliğin pamuk ipliğine bağlı olduğunu nasıl gösterdiyse, DSP Genel
Merkezinin Cumhur ittifakını destekleme kararının ardından DSP’li 54 eski bakan
ve milletvekilinin açıkladığı deklarasyon, Cumhur ittifakını destekleyen
partilerin aslında tabanlarına hakim olamadıklarını ve seçmenlerini bu yönde
tam anlamıyla konsolide edemeyeceklerini gösterdi.
***
Her şeyden önce, yazımızın ana fikrine gelecek olursak; bu
seçim için Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın dediğini hatırlamalıyız; ‘Cennetin
kapısını açmayacağız, cehennemin kapısını kapatacağız.’
Bunu yapmak için de, kimsenin omuz silkip küsme, ‘o aday
olursa oy vermem, falanca parti bu ittifaka girerse oy vermem’ deme lüksü kalmamıştır.
Safınız hangi tarafsa, öncelikle hele bir cehennemin
kapılarını kapatın, cennetin kapılarını nasıl açacağınıza bir sonraki seçimde
zaten daha kolay karar vereceksiniz!..
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın
- TakımlarPO
- Detaylı puan durumu için tıklayın