
İLK DÜĞME
Hep aynı yanlışı yapıyoruz. Bugünkü hataya isyan ederken, bağırıp kahrolurken; asıl sebepleri, yanlışın nereden ve ne zaman başladığını düşünmeyi atlıyoruz. Bunu yapmadığımız sürece de aynı kısır döngünün içinde yuvarlanmaya devam edeceğiz.
Bunu yapmadığımız sürece de aynı kısır döngünün içinde yuvarlanmaya devam edeceğiz.
***
İlk düğmeyi 27 Ağustos 2023 tarihinde yanlış iliklediniz. Sonra da bu gömleği hiç düzeltemediniz!
O zamanlar da yazdık çizdik diye neredeyse vatan haini ilan edilmiştik parti içinde. Üç beş isimden kurtulacağız diye, öyle güzel bir algı kampanyası oluşturuldu ki, liyakat, yetenek, gelenek, parti geçmişi, siyasi bilgiyi hiç tartmadan gidip oy verdiniz.
İşte o, gözü kapalı verdiğiniz oyla, bu günlerin müsebbibi sizsiniz en başında.
***
Geçelim ikinci düğmeye…
Aday adaylığı sürecinde, Ankara’nın aksi yönde genelgesi olmasına rağmen, yönetim içinden başkan adayı ve meclis üyesi adayı olmak için istifa edenler ilk tökezlemenin belirtileriydi.
Bu, “mevcut adaylardan bir halt olmaz, onun için yönetimden aday çıkardık” demekti tam anlamıyla. Çünkü Ankara’nın 3 Temmuz 2023 tarihli genelgesi diyordu ki “Yapılacak olan ilçe ve il kongrelerinde; ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu üyesi, il başkanı, il yönetim üyesi kurulu ve il disiplin kurulu üyesi olarak seçilecekler, 2024 yılında yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçiminde belediye başkanı, belediye meclis üyesi veya il genel meclis üyesi adayı olarak değerlendirilmeyecektir.” Bunun istisnası ancak o seçim bölgesinde aday çıkmaması ve kazanma ihtimalinin olmaması halleriydi.
Siz buna göz yumarak, diğer aday adaylarının kamuoyu nezdinde güven kaybetmesine neden oldunuz, biir…
İkincisi, kendi yönetiminizden bir aday çıkartarak, aday tespit sürecinde tarafsız olmayacağınızı açık ve net bir şekilde deklare etmiş oldunuz.
Ankara-İzmir güzergahında adaylık pazarlığı sürerken İlçe Başkanının belli adaylarla daha samimi olup onlar adına görüşmelerde bulunması, hatta Ankara’da bir başkan aday adayının ayırttığı otel odasını bu işler için kullanmasına ses çıkarmadınız, bu da etti mi üç?..
İşte yanlış üstüne yanlış iliklenen düğmelerden bir tanesi daha size!
***
Arkasından aday belirlendi. Eyvallah deyip baş tacı ettik.
Ama pek sevgili adayımızı tanıtmak için ilçemizde miting yapan sayın Genel Başkanımız demez mi “Aliağa için kimi aday yapalım diye baktık, Çağatay’dan başka kimseyi bulamadık!..”
Buyur burdan yak…
Bu açıklamanın ardından hangi aday adayını, nasıl, seçmiş olduğun Belediye Başkan Adayı lehine çalışmaya ikna edebilirsiniz Sayın Özel?..
Neyse ki yine okumuş çocuklar, seslerini çıkarmadılar, kırgınlıklarını içlerinde yaşadılar. Ama seçim sürecinde tam randımanla kampanyaya katıldılar mı?
Evet diyen yalan söylüyordur hem vallahi hem billahi…
Oldu mu size üçüncü düğme?..
***
Peki aday belirlendi, seçim stratejisi ne oldu?
“Ben mevcut başkanın geçmişte yaptıklarıyla ilgilenmiyorum. Seçimi sadece projelerimi anlatarak kazanacağım” dedi.
Proje dediğime bakmayın. İçlerinde bir tek toplu konut projesi dişe dokunur, başka da prestij projesi hak getire…
Haa… Göğsümüzü gere gere anlatıp seçim kazanacağımız seçim projelerinin lansmanı nerede yapıldı dersiniz?
Koskoca Demokrasi Meydanı’nda dev ekranla dosta düşmana gövde gösterisi yapacağımıza bir otel lobisinde, zaten CHP’li olan, zaten başka hiçbir yere elini kırsan oy vermeyecek olanlara…
Bu düğmenin yanlış iliklenmesine ses çıkaran oldu mu?
Hayır…
O zaman burada da ses çıkarmadığınız için suçlu sizsiniz.
***
Peki niye kimse ses çıkarmadı?
Çünkü baba yarısı gibi bir finansör bulunmuş, her şey onun ve bir iki kişinin sırtına yüklenmişti. E parayı veren de düdüğü çalacaktı, değil mi?
Buna itiraz eden oldu mu?
Yıllardır siyasetin paraya endeksli olduğunu, liyakatten önce cüzdan kalınlığına bakıldığını bilip de ses çıkaran var mı?
Hayır…
***
Gelelim meclis üyesi belirleme kısmına…
Yine 27 Ağustos tarihine çevirelim yönümüzü…
O tarihte kongre sürecinde mevcut başkan ve ekibini desteklemeyenlere de isim soruldu, haklarını yemeyelim.
Ama ne hikmetse, muhalif kanadın önerdiği isimlerden neredeyse hiçbiri listede yer almadı.
Demek ki; kim hangi tarafta öğrenmek için sormuşlar, gereğini yapmışlar.
Artık yanlış ilikleyecek düğme mi kaldı diyeceksiniz ama maalesef daha çook var!..
Siyasi yasağı olduğu halde listeye ismi yazılanlar var mıydı?
Vardı…
Partide hiç kimse kalmamış gibi, ideolojik ve siyasi herhangi bir iltisakı bulunmayan şahıslar son gün, son dakika partiye üye yapılıp aday gösterildi mi?
Gösterildi…
Listede Şakran ve Helvacı beldelerini temsilen en az bir aday olması gerekirken, Şakran’ı yok saydılar mı?
Saydılar…
Meclis üyesi listesi diye, parti dışında hiçbir hükmü ve etkinliği olmayan, “parti içi sendika ve dernekler” memnun edilmeye çalışıldı mı?
Çalışıldı…
***
Hepsi bir yana…
Ortaya çıkan meclis üye adaylarını bırakın Aliağa seçmeni, partili ve delegeyi….
CHP İlçe Yönetiminin bile listenin büyük kısmını tanıdığından şüpheliyim.
O liste ki; daha görür görmez kendi aramızda zayıf halkaları tespit ettik, her türlü yol aracılığıyla da ilgili mercilere iletmeye çalıştık.
İşe yaradı mı?
Tabii ki hayır.
En başta yanlış iliklenen düğmenin kahramanları bu yüzden bizlere provakatör, hain, casusu dedi. Demeye de devam ediyor.
***
Gelelim bugüne…
Bizim köyün ağası, çifti çubuğu kahyaya teslim edip gitti.
Daha bir yıl olmadan bu ağa önce bir koyun, sonra da bir çoban kaybetti.
Ve maalesef ders alınmadığı, gereken yapılmadığı için, korkarım ki yakında bu şürüden daha çook koyun kaybolacak.
***
Şimdi diyorlar ki partiden istifa eden meclis üyeliğinden de etsin…
Neden?
Altın yaldızlı davetiyeyle o adamları listeye kim aldıysa,
Bunların ne yapacağı belli olmasına rağmen kim itiraz etmediyse,
Böyle bir listenin ardında kim belediye başkanlığı hayali kurduysa,
Onlar istifa etmeli asıl.
O parti içi sendika ve dernek başkanları, otel lobisindeki pazarlıkta rol alanlar istifa etmeli…
***
Seçim kazanılsaydı; bugün bu istifaların hiçbiri gerçekleşmeyecekti.
Ama hani ilk düğme yanlış iliklendi ya… Seçimi kaybetmemizin en büyük nedenlerinden biri ilçe yönetiminin basiretsizliği ya…
Bu yanlışa sebep olan delegeler istifa etmeli.
Yani balığı baştan kokutacaksak…
Önce Genel Başkan Özgür Özel…
Sonra onun başkan adayı Çağatay Güç…
Ve bunlara ses çıkarmayıp ortak olan Ali Serçe yönetimi…
Kompe istifa etmeli!
***
Başka türlü bu kadar yanlış düğme bu kadar yanlış ilikten temizlenemez!...