TOPRAKTAN VEYA MAKET ÜZERİNDEN KONUT SATIN ALMA İŞLEMLERİNDEKİ RİSKLER VE DOLANDIRICILIĞIN TOPLUMSAL SONUÇLARI
Hüseyin ÖLMEZ
cesotti35@gmail.com

TOPRAKTAN VEYA MAKET ÜZERİNDEN KONUT SATIN ALMA İŞLEMLERİNDEKİ RİSKLER VE DOLANDIRICILIĞIN TOPLUMSAL SONUÇLARI

19 Ağustos 2024 Pazartesi 21:24 makaleler

Ülkemizde yaşan ekonomik gelişmeler sonucunda; orta boy tasarruf sahiplerinin birikimlerine yatırım aracı araması, konut kredilerine ulaşılmasının zor olması; ulaşılan kredi maliyetlerin fazla olması nedeniyle, topraktan/maket üzerinden konut satışı tanıtımları yaygınlaşmaya başlamıştır.

            Bu işlemler; çok sayıda konut mağdurunun bulunduğu ülkemizde; yeni mağdurlar yaratma riski taşımaktadır.

            Tanıtımlara dikkat ettiğimizde, konut yapılacağı iddia edilen taşınmazın, en son metro istasyonlarına kilometrelerce uzaklıkta, tarla vasfında olduğu anlaşılmaktadır.  Satışların bir kısmında sadece satış ofisinde yapılacak sözleşme dayanak yapılmakta, bir kısmında ise hemen hisse tapusu verebileceklerini söylemektedirler.

            Hiç şüphe yok ki benzeri işlem yapan bazı yükleniciler, iyi niyetli ve taahhütlerini yerine getirebilecek niteliktedir. Art niyetli kişiler, bu kesime de zarar vermektedir.

            Vatandaşlarımızın zor koşullar altında sahip oldukları birikimlerini art niyetli kişilere kaptırmamaları, dolandırılıp, konut mağduru olmamaları amacıyla, konut satın almadan önce; aşağıdaki önlemleri almalarını önermekteyim.

-        Satıcı/yüklenici hakkında bilgi almalılardır. Yeterli ekonomik gücü olmayan yüklenicinin inşaatı bitirememe ihtimali yüksektir. Burada yüklenicinin de krediye ulaşmakta zorlanacağı dikkate alınmalıdır.

-        Alışverişte, kat irtifakı kurulmuş tapu alınmalıdır. Kesinlikle, sözleşmeye dayalı ve hisseli tapuyla işlem yapmamalıdırlar.

-        Kat irtifaklı tapu alınırken, taşınmaz üzerinde, kısıtlama (ipotek, haciz, bazı beyanlar gibi) varsa alınmamalıdır. Bunun için sözleşme imzalanmadan satıcıdan takyidatla tapu kaydı istenmelidir.

-        Ana taşınmaz, kat karşılığı alınmışsa, yüklenicinin teminat ipoteği verip vermediği, verildiyse, ipotek sözleşmesi incelenmelidir.  

-        Satış sözleşmesi noterden yapılmalıdır. Sözleşmedeki ödemeler, inşaatın ilerlemesine bağlı olmalıdır.

-        Sözleşmeden bağımsız kambiyo senedi verilmemelidir. Kambiyo senedi verilirse, mutlaka sözleşmede bu senetler belirtilmeli ve senetler üzerine, sözleşmeye bağlı olduğu yazılmalıdır..

-        Sözleşmelerin, “sözleşme koşulları” ile birlikte temlik edilebileceği yer almalıdır.

-        Sözleşme yapılırken, mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.

Bu gün itibariyle ülkemizde; hakkını arayabilen ( üsesini duyurabilen) 300.000 civarında konut mağduru ve sayısı bilinmeyen sessiz mağdurlara yenilerinin eklenmemesi için, alıcı vatandaşlarımızın yukarıda saydığımız hususlara dikkat etmesi, inşaatla ilgili mesleki örgütlerin de meslektaşları üzerinde öz denetim uygulaması gerekmektedir.

Mevcut konut dolandırıcılıklarında gördüğümüz gibi; inşaatlara bir miktar yatırım yapılmakta ve inşaatlar yarım kalmaktadır. Bu yatırımlar genellikle belli bir süre sonra, yıpranmakta ve kullanılmaz hale gelmektedir. Dolandırılan paralarla yapılan bu aldatma yatırımlara harcanan paralar, milli servetin israf edilmesidir.

      Bu olaylar; belli süreçten sonra adli makamlara intikal etmekte, kolluk güçlerimiz için işgücü ve masraf olmaktadır. Mevcut ve olası tüm mağdurlar, genellikle mağduriyetlerinin giderilmesini devletten talep etmektedir. Kamu otoritesi bu zararları karşıladığında, vergilerimizle karşılanmaktadır. Dolandırıcılıktan elde edilen önemli miktarda paramızın da yurt dışına çıktığı da düşünülmelidir.

Özetle, dolandırıcılık, kaynaklarımız art niyetli kişilere basiretli davranmayan vatandaşlarımızın birikimlerini kaptırması sadece kendilerine değil toplumumuza da zarar vermektedir.

Bu nedenlerle, kamu otoritesinin de ivedi ve caydırıcı önlem almasının gerekli olduğunu düşünüyorum.